Avrupa Birliği (AB) 2026 yılından itibaren karbon ağır eserlere tarifeler uygulamaya başlayacak.
Bu karar doğrultusunda Türk ihracatçılarının karbon ayak izini azaltmanın yollarını aranıyor.
Dünya Bankası İcra Direktörleri Kurulu, Türkiye’nin elektrikli demir yolu nakliyatını yaygınlaştırmaya yönelik uğraşlarını desteklemek için 660 milyon dolarlık finansmanı onayladı.
Bankadan yapılan açıklamada, Doğu Türkiye Orta Koridor Demiryolu Geliştirme Projesi’nin, Türkiye’nin mevcut hudutlu demir yolu ağının en eski kısımlarından birinin genişletilmesine ve modernize edilmesine yardımcı olacağı aktarıldı.
Açıklamada, Türkiye’nin, ülke genelinde mal hareketinin daha verimli bir biçimde gerçekleştirilmesine, ihracatın desteklenmesine, istihdam yaratılmasına ve sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yardımcı olacak elektrikli demir yolu nakliyatını yaygınlaştırmaya yönelik eforlarını desteklemek için 660 milyon dolarlık finansmanın onaylandığı bildirildi.
DİZEL MOTORLU TRENLER YERİNE BÜSBÜTÜN ELEKTRİKLİ VE ÇAĞDAŞ BİR DEMİR YOLU HATTI
Proje kapsamında, dizel motorlu trenler yerine Sivas’ın Divriği ilçesi ile Kars ortasındaki irtibatın 660 kilometrelik büsbütün elektrikli ve çağdaş bir demir yolu çizgisiyle genişletileceği belirtilen açıklamada, 4 ili kapsayacak projeyle demir yolu güzergahında yaşayan yaklaşık 600 bin kişinin refahının sağlanacağına, tıpkı vakitte bunun lokal firmalara ve tarım işletmelerine değerli bir takviye olacağına işaret edildi.
YÜK TAŞIMA KAPASİTESİ ARTACAK
Açıklamada, proje tamamlandığında demir yolunun yük taşıma kapasitesinin, yıllık yaklaşık 750 bin tondan 20 milyon tona çıkacağı kaydedildi.
Türkiye’de mal nakliyatının yaklaşık yüzde 95’inin kara yolu ile gerçekleştirildiği hatırlatılan açıklamada, projenin ulaşım müddetlerini ve lojistik maliyetlerini azaltacağı ve Türkiye’nin batısı ile doğusu ortasındaki ilişki imkanlarını güzelleştireceği vurgulandı.
SERA GAZI EMİSYONLARI AZALACAK
Açıklamada, kara yolu ile yük nakliyatının, ulaştırma bölümünden kaynaklı sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 50’sinden sorumlu olduğu belirtilerek, yük nakliyatının karbonsuzlaştırılmasının, Türkiye iktisadının karbonsuzlaştırılması ve global ticarette rekabetçi kalmak isteyen ihracatçılar başta olmak üzere Türk endüstrisinin sera gazı emisyonlarının azaltılması bakımından büyük ehemmiyet taşıdığı tabir edildi.
KARBON EMİSYONU ÖNLENECEK
Açıklamada, 2030’da projenin büsbütün uygulamaya girmesiyle yıllık 72 bin 332 tonluk karbon emisyonunun önlenmesi ve 2060 yılı prestijiyle bu sayının 245 bin 835 tona çıkmasının beklendiği bildirildi.
Bankanın açıklamasında, yolcu ve yük nakliyatı için ilişki imkanlarının geliştirilmesinin, projenin gerçekleştirileceği ve ekonomik refah açısından ulusal ortalamaların gerisinde kalan Sivas, Erzincan, Erzurum ve Kars vilayetlerinde değerli sosyoekonomik yararlar sağlamasının beklendiği belirtildi.
Açıklamada, bu vilayetlerin çok hava olaylarına da epeyce fazla maruz kaldığı, hasebiyle taşkın, heyelan ve orman yangınları üzere olayların tesirlerine dayanabilecek dirençli bir altyapıya olan muhtaçlığın ön plana çıktığı kaydedildi.
DOĞU TÜRKİYE ORTA KORİDOR DEMİRYOLU GELİŞTİRME PROJESİ
Dünya Bankası’nın Türkiye’de Orta Koridor’un genişletilmesini desteklemek için diğer kalkınma ortaklarıyla birlikte çalıştığı aktarılan açıklamada, Doğu Türkiye Orta Koridor Demiryolu Geliştirme Projesi için hükümet tarafından sağlanan finansmana ek olarak İslam Kalkınma Bankası ve Asya Kalkınma Bankası tarafından da ek finansman sağlandığı anımsatıldı.
DEMİR YOLU İLİŞKİLERİ MODERNİZE EDİLECEK
Açıklamada görüşlerine yer verilen Dünya Bankası Türkiye Ülke Yöneticisi Humberto Lopez, “Türkiye, demir yolu irtibatlarını modernize ederek ve genişleterek, lokal ekonomileri canlandırma ve yetersiz hizmet alan bölgelerde istihdam yaratma, ülkenin lojistik merkezi olma emeline katkıda bulunma ve ulaştırma kesiminin karbon salımını azaltma üzere çeşitli stratejik maksatlar doğrultusunda ilerleme kaydedebilir.” ifadesini kullandı.
“BÖLGELERİN KALKINMASINA VE İSTİHDAMA TAKVİYE SAĞLAYACAK”
Dünya Bankası Proje Grubu Önderlerinden Murad Gürmeriç de “Proje, ekonomik açıdan geride kalmış bölgelerle iklime dirençli irtibat imkanlarını güzelleştirerek ve bu halde istihdam yaratarak, piyasalara daha yeterli erişim imkanları sağlayarak, bayanlar, gençler ve kırılgan durumdaki topluluklar için kıymetli yararlar sunma potansiyeline sahiptir.” değerlendirmesinde bulundu.
