Dünya’daki suyun nereden geldiği, bilim insanlarının uzun vakittir üzerinde çalıştığı bir soru.
Daha evvel bu suyun asteroitler ve kuyruklu yıldızlar tarafından taşındığı düşünülüyordu.
Ancak 2014 yılında yapılan bir tahlil, bu teoriye kuşku düşürmüştü. Artık ise yeni bir araştırma, bu kuşkuları ortadan kaldırıyor ve kuyruklu yıldızların Dünya’ya su getirmiş olabileceğini gösteriyor.
DÖTERYUM ORANI VE SUYUN KAYNAĞI
Suyun kaynağını belirlemek için kullanılan değerli bir metot, döteryum ismi verilen hidrojen izotopunun oranını incelemek.
Döteryum oranı, suyun hangi sıcaklıkta ve nerede oluştuğu hakkında bilgi verir. Daha fazla döteryum içeren suyun, Güneş’ten daha uzak ve soğuk bölgelerde oluşma mümkünlüğü daha yüksektir.
KUYRUKLU YILDIZLARDAKİ DÖTERYUM SEVİYELERİ
Jüpiter ailesine ilişkin kuyruklu yıldızlarda yapılan ölçümler, bu gök cisimlerindeki suyun döteryum düzeylerinin Dünya’daki suya misal olduğunu göstermişti.
Bu da Dünya’daki suyun kuyruklu yıldızlar tarafından taşındığı teorisini destekliyordu.
ROSETTA VAZİFESİ VE ÇELİŞKİ
Ancak, 2014 yılında Avrupa Uzay Ajansı’nın Rosetta misyonu sırasında 67P/Churyumov-Gerasimenko kuyruklu yıldızında yapılan ölçümler, bu teoriye kuşku düşürdü.
67P kuyruklu yıldızındaki suyun döteryum oranı, Dünya okyanuslarındakinden çok daha yüksekti.
YENİ ARAŞTIRMA
NASA’dan gezegen bilimci Kathleen Mandt ve grubu, Rosetta misyonunda elde edilen dataları tekrar tahlil etti.
Ekip, kuyruklu yıldız tozunun, 67P’nin buharındaki döteryum oranı ölçümlerini etkilemiş olabileceğini buldu.
Kuyruklu yıldızlar Güneş’e yaklaştıkça ısınır ve yüzeylerinden gaz ve toz salarlar. Döteryumlu su, olağan suya nazaran toz taneciklerine daha kolay yapışır.
Bu nedenle, toz taneciklerine yapışan buz, kuyruklu yıldızın buhar izine salındığında, döteryum oranı olduğundan daha yüksek görünebilir.
DÜNYA’NIN SUYU NEREDEN GELDİ
Bu yeni araştırma, Dünya’daki suyun kaynağının kuyruklu yıldızlar olabileceği teorisini yine gündeme getiriyor.
Kuyruklu yıldızlardaki toz tesiri hesaba katıldığında, döteryum oranlarının Dünya’daki suya daha yakın olduğu görülüyor.
