İstanbul’da Bahçeşehir-Esenkent yolunda şoförünün Y.Y olduğu öğrenilen 34 EMN 030 plakalı araba, siparişi teslim ettikten sonra restorana dönüş yapan kurye Yakup Çiçek’in kullandığı motosiklete arttan çarparak kaçtı.
Yakup Çiçek, motosikletten savrularak yaralanırken, araba şoförü durmadan kaçtı.
Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sıhhat ve polis grubu sevk edildi.
OMZUNDA KALICI HASAR OLUŞTU
Çiçek, yaralı halde hastaneye kaldırılırken, sağ omzundan ameliyat oldu. Çiçek’in platin takılan kolunda kalıcı hasar oluştu. Hastanedeki tedavisinin akabinde meskeninde istirahate çekilen Çiçek, işine devam edemeyeceğini söz ederek, adaletin yerini bulmasını istedi. Çiçek, araba şoförü Y.Y.’den şikayetçi oldu.
“İŞİMDEN OLDUM”
Vücudunda kazanın izlerini taşıyan Yakup Çiçek, “11 Kasım’da akşam saat 22.00 sıralarında, lüks bir araç ana cadde üzerinde giderken çapraz bir formda bana vurdu. Vurduğu sırada motorum pert oldu, bana vuran da kaçıp gitti. Kuryelik yaptığım için paket bırakmıştım, paketten restorana dönüyordum. Dönerken bu kaza gerçekleşti. Gerçekleştikten sonra bana vurdu ve sanırım bir dakika beklemedi bile, direkt kaçıp gitmiş.
O sırada, ben esasen yerde baygın bir haldeyim. Gözlerimi ambulansta açtım. Gözlerimi açtıktan sonra beşerler yanaştı, bu kişinin aslında daha evvelce vukuatları olduğundan bahsettiler. Ben de aslında o mevkide onu görüyordum. Zira kaplamalı bir araçtı. Şu an hala süreçler devam ediyor.
Şu an koluma platin takıldı ve ömür uzunluğu kalacak. İşimden oldum, motorum pert oldu. Motorum kullanılmayacak halde. O halde benim de 3-4 ay yatışım var. Sigortadan bir şey alamayacağım, benim çalıştığım yer buna müsait değil.
Raporum hiçbir halde geçerli değil. Maddi ve manevi her açıdan beni sıkıntı duruma soktu ve hala rahat bir biçimde geziyor. Rahat bir biçimde paylaşımlar atıyor, görüyorum. Hiçbir şey yapılmıyor” dedi.
“BÜYÜK İHTİMAL EHLİYETİ DE YOK”
Kendisine çarpan şoförün ehliyetinin olmadığını tez eden Çiçek, “3-4 gün oldu, daha bu sabah bana vuran çocuk söz vermiş. 16-17 yaşlarında, büyük ihtimal ehliyeti de yok. Kendisine, onu yetiştiren aileye şunu söylemek istiyorum. Ömür uzunluğu bununla yaşamak zorundayım. Beni hiç varsayım edemeyeceğiniz kadar sıkıntı duruma soktunuz. En azından kusurunuzu kabul etmeye çalışın, kaçıp durmayın.
Olayın isimli kısmına baktığınız vakit, avukatımla görüştük, dava açtık. Maddi, manevi dava açtık. Şu an hala evrak toplama evresindeyiz. Tabir daha yeni yeni verildiği için bizim dava sürecimiz de sekteye uğramış oldu. Şu an onu bekliyoruz. Avukatım gerekli süreçlerin takibinde. Alışılmış ki uzun bir süreç olacak” şeklinde konuştu.
“BANA ÇARPTIĞI SIRADA FARLARI KAPALIYDI”
Otomobil şoförünün daha evvel emsal kazalar yaptığını öğrendiğini belirten Çiçek, “Çevredekiler ihbarda bulundular, etraftakiler bana çarpan kişiyi tanıdıklarını ve daima vukuatta bulunduğunu söylediler. Esasen plakayı bile etraftakilerden öğrendik.
Bana çarptığı sırada farları kapalıydı çocuğun bu ortada. Farları yoktu. Sağ farı da çatlamış bana vurduktan sonra. Bana çaptığı anda motorum aşağı hakikat, ben de üst yanlışsız zıpladım, 5-6 takla attım.
Düştüğümde baş üstü düştüm, şuramdan bir kırık aldım. 2-3 takla daha attım. Motorum esasen, 6-7 kesime bölünmüştür. Orada esasen toparladılar” sözlerini kullandı.
“BENİ ORADA VEFATA TERK ETTİ”
Otomobilin süratli ve içerisinde şoförün dışında bireylerin de olduğunu argüman eden Çiçek, “Olay yerinde aslında çok kalabalık bir cadde olduğu için 15-20 tane görgü şahidim var. Etrafımda birisi olmasaydı, ana cadde olduğu için çok karanlık bir yol olduğu için, otomobiller beni ezip geçebilirdi. Yani aslında beni orada vefata terk etti zati. En azından yolu kapatabilirdi. İşlek bir cadde ve hiçbir biçimde ışık yok. Sokak lambaları da yoktu. O an beni orada vefata terk etti. Sağ olsunlar motorcu arkadaşlarım yolu kapattılar. O halde kurtuldum. En az 80-90 km süratte vardı. Esasen o süratte olmasaydı, beni bu hale getirmesi mümkün değildi. Motorumu paramparça etmesi mümkün değildi. Çok süratli çıkıyordu ve farları kapalıydı. Çok süratliydi. Otomobil çok kalabalıktı, bir erkek gurubuydu” halinde konuştu.
