Dünya koronavirüs üzere büyük bir tehlike atlattı.
Salgın büyük ölçüde tesirini yitirirken tesirleri sürüyor.
Bu kapsamda Kovid-19’un kalp sıhhati üzerindeki uzun vadeli tesirlerine dikkat çekiliyor.
Özellikle gençlerin bu mevzuda önlem alması gerekiyor.
Koronavirüsü ağır geçirenlerde riskin daha yüksek olduğunu vurgulayan Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bilal Boztosun, hususa ait değerlendirmelerde bulundu.
“AĞIR GEÇİRENLERDE KALP SIHHATİNDE ÖNEMLİ TESİRLER GÖRÜLÜYOR”
Prof. Dr. Boztosun, “Kovid-19’u ağır geçiren bireylerde yapılan çalışmalar, enfeksiyondan üç yıl sonra bile kalp sıhhati üzerinde önemli tesirlerin görülebildiğini ortaya koyuyor.” dedi.
Ailesinde kalp hastalığı olan, sigara kullanan yahut kolesterolü yüksek olan bireylerin daha dikkatli olması gerektiğini söz eden Prof. Dr. Boztosun, genç yaşta olmanın bu riskleri ortadan kaldırmadığını vurguladı.
KAN SULANDIRICI İLAÇLAR KONUSUNDA UYARI
Kovid sonrası kan sulandırıcı ilaç kullanımının doktor kontrolünde olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Boztosun, “Kan sulandırıcıların gereksiz kullanımı mide kanaması üzere önemli meselelere yol açabilir. Kalbi korumak isterken diğer organlara ziyan verebilirsiniz.” tabirlerini kullandı. Prof. Dr. Boztosun, kan sulandırıcı ilaçların sadece doktor tavsiyesiyle kullanılmasının önemini vurgularken mide rahatsızlığı olan hastaların daha dikkatli olması gerektiğini belirtti.
KALP KRİZİ BELİRTİLERİ VE BİRİNCİ MÜDAHALE
Kalp krizi sırasında yapılması gerekenler hakkında bilgi veren Prof. Dr. Boztosun, göğüste sıkışma, yanma ya da baskı hissiyle birlikte ağrının sol kola, çeneye, sırta yahut göbek etrafına yayılmasının en değerli belirtiler ortasında yer aldığını söyledi.
Krizi yaşayan hastaya birinci müdahalenin hakikat yapılmasının ehemmiyetine dikkat çeken Prof. Dr. Boztosun, “Dar giysileri gevşetin, hastanın rahat nefes almasını sağlayın ve çabucak 112’yi arayın. Gereksiz müdahalelerden kaçının ve uzman takımın gelmesini bekleyin. Bir sefer kalp krizi geçirmek, tekrar yaşamayacağınız manasına gelmez. Sağlıklı bir hayat üslubu benimseyerek riski en aza indirmek mümkün.” ifadelerini kullandı.
